Sessizliğiyle bilinen üniversite kütüphanesinde, aynı masayı sık sık paylaşan iki öğrenci arasında giderek artan bir çekim oluşur. Kitap sayfalarının arasında gizli bakışlar, kalem düşürmeler, omuz teması gibi küçük detaylar, gün geçtikçe büyür.
Bir akşam, herkes çıktıktan sonra kütüphanede yalnız kalan ikili, kitap raflarının arasında baş başa kalır. İçgüdüler artık durdurulamaz hale geldiğinde, sessizlik içinde bedenleri konuşmaya başlar.
Kütüphane masasında yaşanan bu tutkulu kaçamak, akademik hayatın en beklenmedik noktasında gerçekleşen bir fanteziye dönüşür.